HÜDA PAR Elazığ Kadın Kolları Mısır'daki idam kararlarını konu alan fotoğraf sergisi açtı

​HÜDA PAR Elazığı Kadın Gençlik Kolları, Mısır'da cunta mahkemeleri tarafından idam kararı verilen 12 alim için basın açıklaması düzenleyerek tepki gösterdi ardından fotoğraf sergisi açtı.

HÜDA PAR Elazığ Kadın Kolları Mısır'daki idam kararlarını konu alan fotoğraf sergisi açtı

Advert

HÜDA PAR Elazığ Kadın Gençlik Kolları, “Mısır’daki idamlara dur de” konulu fotoğraf sergisi ve basın açıklamasını organize etti.

Basın açıklamasını Ümmü Gülsüm Kaya okudu.

Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin cunta mahkemesinde şehid oluşunun yaşanan zulmün boyutlarını gösterdiğini belirten Kaya, şunları söyledi:

Mısır zindanlarında en kötü koşullarda hayata tutunmaya çalışan Müslüman kardeşlerimiz, işkencelerden geçirilmekte, idam kararlarıyla darağaçlarına çıkarılmaktadır. Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin cunta mahkemesinde şehid oluşu dahi yaşanan zulmün boyutlarını göstermektedir. Gençliğinin baharındaki fidanlar gibi pir-i faniler dahi idam sehpalarına çıkarılmaktadır. Maalesef Mısır'dan yani idam kararları gelmeye devam etmektedir. İhvan-ı Müslimin yöneticilerinden Muhammed el-Biltaci ve yine Müslüman Kardeşler liderlerinden Safvet Hicazi'nin de aralarında olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam kararı 14 Haziran'da onadı. Haksız ve hukuksuz olan bu kararın uygulanmasının önüne geçmek için tüm Müslümanlara büyük bir sorumluluk düşmektedir.
Hucurat süresinde yer alan "Mü'minler ancak kardeştir…" ayetini hatırlatan Kaya, "Mısırlı kardeşlerimizi sahiplenmek, karşı karşıya oldukları zulmü sonlandırmak için bugün bizler de meydanlardayız. Sisi cuntasının masum insanları pervasızca idam etmesine göz yummak, sessiz ve tepkisiz kalmak büyük bir vebaldir. Başta İslam ülkelerinin idarecileri olmak üzere, dünya kamuoyunun Mısır'daki idamlara karşı dur deme vakti gelmiş, geçmiştir bile…" dedi.


"Türkiye, mazlumların diplomatik ilişkilere kurban edilmesine müsaade etmeyip sessizliğini bozmalıdır"

Sisi cuntasının sınırları fazlasıyla aşan zulmüne karşı İslam ülkelerinin sessizliğinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Kaya, "Batılı emperyal devletlerin bu idamları desteklediği için onlardan bir beklentimiz zaten yoktur, ancak İslam ülkelerini idare eden yöneticilerin sessizliği, hiçbir şey olmuyormuş gibi davranmasının izah edilecek bir tarafı da yoktur. Bu bağlamda Arap Konseyi'nin, idamların durdurulması için yaptığı çağrıyı olumlu bir gelişme olarak görmekteyiz. Aynı tepkiyi İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi kuruluşlar da vermeli, Mısır rejimi üzerinde baskı artırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Türkiye-Mısır arasındaki 'normalleşme' süreci bir kez daha değerlendirilmelidir"

Kaya, "Son aylarda gündeme gelen Türkiye-Mısır arasındaki 'normalleşme' süreci bir kez daha değerlendirilmelidir. Türkiye, mazlumların diplomatik ilişkilere kurban edilmesine müsaade etmemelidir. Bu nedenle sessizliğini bozmalıdır. Mısır'daki darbe sürecinde takdir edilecek tavır alan Türkiye'nin, hakkında idam kararı verilen 12 masumun konjektüre kurban gitmesine izin vermesi unutulmayacaktır. Bu nedenle idam kararlarının geri alınması için gereken tüm baskı oluşturulmalıdır." diye belirtti.

"Cemal Abdünnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek'in akıbeti bir gün muhakkak Sisi'nin de yakasından tutacaktır"

Mısır'daki idam kararlarına karşı; uluslararası toplumu harekete geçmesi, insan hakları kuruluşlarının bu zulme sessiz kalmayıp faaliyet gösterdikleri ülkelerin yöneticilerine baskı kurmaları gerektiğinin altını çizen Kaya, "İdamların infazının engellenmesi için tüm erkler elinden geleni yapmalıdır. Şu bilinmelidir ki, baskı ve zulümlerin her geçen gün daha da büyümesi, başta Mısır olmak üzere bölgeye yansımaları çok daha kötü olacaktır. İnsanların fütursuzca katledilmesinin önüne geçilmemesi İslam coğrafyasında daha büyük kaoslara kapı aralayacaktır. Bu gerçek görülmeli ve bir an önce idamlar engellenmelidir." dedi.

Kaya, "Mısır'da mazlumların yükselen çığlığına bu meydanlardan sesimizi yükselterek destek veriyoruz. Mısırlı Müslüman kardeşlerimiz yalnız ve sahipsiz değildir. Mısırlı mazlumlar şunu bilmeli ki; Cemal Abdünnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek'in akıbeti bir gün muhakkak Sisi'nin de yakasından tutacaktır. O kadim topraklar tarih boyu ne zulümler ne zalimler gördü, fakat hiçbiri ilelebet payidar olmadı. Mısır'da yönetimi işgal eden cunta rejimi de payidar olmayacaktır. Rabbimizden niyazımız, İslam ülkesi Mısır'da var olan zulmün sonlanması için sebepler yaratmasıdır. Mazlum ve mustazafların kurtuluşu için güç ve kuvvet vermesidir." ifadelerini kullandı.

Basın açıklamasının ardından fotoğraf sergisi açıldı. (İLKHA)
 

Advert

Paylaş: