Menfaat gereği değil, maslahat gereği çalışıp kazanalım.

Necati Karataş

Kur’an-ı Kerim bizleri bu dünyada kendi hikayemizi yazmaya çağırıyor. Çünkü herbirimiz, arkamızda bir hikaye bırakarak göçüp gideceğiz. Bizlerin de anlaşılır ve değer verilir bir öyküsü olsun.

Bugün İnsanlık alemi yönünü kıbleye dönmüş biz Müslümanlara imdat çağrıları atıyor, biz Müslümanlar hala batı medeniyeti diye ısrar ediyoruz.. Hristiyan aleminin bile İslama olan bakışı yumuşarken bizdeki kemalistlerin İslama olan kinleri tavan yapmış. Peki ama neden?

Tefekkürün kendisi dibi bulunmaz bir enginlik ulaşılamaz bir zenginlikti ancak biz bu zenginliğimizi yitirdik. Bu gücü cesareti Kemalistlere biz verdik sanırım

Çünkü fani bir alemde ebedilik mücadelesi veriyoruz. Ebedi cenneti kazanmak yerine üç günlük dünyayı değerlendiriyoruz. Peygamber efendimize düşman olanlar bize neden dost olsunlar ki, Hiç ama hiç düşünmüyoruz

Sonuç itibariyle dün olduğu gibi günümüzde de tesettür düşmanlığı yapanların ve kadınları,  açılıp saçılarak kendini teşhir etmeye çağıran siyasi açıklamaların, moda ve benzeri akımların gerisinde ve ağırlıklarının altında eziliyoruz.

Biz müslümanlar, münafıkların, Allah’ın gazap ettiği (Yahudileri) dost edinen kimseler olduklarını daima hatırlamalı ve onlara karşı tedbirli olmalıydık.

Şimdi ne tedbirimiz ne tevekkülümüz ne taktirimiz nede kuvvettimiz var. Oysaki Ay doğmuştu üzerimize.

Daha iyi bir dünya bırakabilirdik yapamadık. Şimdi tek başımıza kaldık.  İyi bir dünya bırakmak bizim elimizde değil artık ancak daha iyi bir ahiret hazırlamak bizim elimizde.

Öyleyse

Müslüman, kendini akıntıya terk etme, iradenin dizginlerini elden bırakma, ahlak güzelliğini her şart altında korumaya muvaffak ol..

Ve sen ey nefsim; Cennete gülerek girmek istiyorsan dilini Allah’ın zikri ile yaş tut

Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.

Kalın Selametle

Paylaş: