Beton ve Toprak Karşısında…

M.Medet Solmaz

Beton ve Toprak Karşısında…

Bismihi Teâlâ

Av toplumu,

Tarım toplumu,

Sanayi toplumu ve

ardından teknolojik/bilişim toplumu ile yüzleştiğimiz bu çağ;

Cennetten Dünya’ya sürgün edilen Adem(as)’la başlayan,

Süreçte insanlık âleminde;

Zaman,

Çağ,

Asır,

Coğrafya,

Tarih vd. değişse de,

Değişmeyen tek hakikat şu ki;

 ‘’Onlar bir ümmetti gelip geçti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz onların yaptıklarından sorguya çekilecek değilsiniz.’’(Kur’an/Bakara/134)

 Sanayi toplumu ile birlikte,

Şehrin, fabrikanın, makinenin büyüsüne,

İzafi lüksüne,

Rahatlığın konforuna…

Aldanan asrın/çağın toplumu,

Çok geçmeden öncü, artçı sarsıntılarla,

 bilumum sarsılmalara maruz kalmaktan kendini alamadı.

Kırsaldan kente göçen insan;

Betonarme yapılar içerisinde,

Şaşaalı, görkemli gökdelenler içerisinde,

Albenisi yüksek mekânlar içinde,

Geniş devasa mimarisiyle göz kamaştıran

Yapılar içerisinde ruhu daralmış,

Gönlü kararmış,

yalnız yapayalnız acınası gelir kendi kendisine!..

Bencil, kibirli, şımarık, egoist…

resimde kendini buldu.

Şairin deyişiyle;

İnsan bu; kıvrım kıvrım akar ya!...

Vaziyetine tercüman bu olsa gerek.

Değerlerinde beklenmedik aşınma,

Taviz üstüne taviz verme esnekliği,

Gid gide kendisiyle tenakuz olma haliyle müteşekkil;

Bireyler ve toplumlar!

...

Beton zeminde aile;

Soğuk ve ayaz,

Yapay ve somutkan,

Görünüşte birlik,

Lakin gönülden uzak,

Ya da cismen birlik,

Zihnen ayrık haller!

Belki de dağılmaya,patlamaya hazır mutsuz bireyler…!

Toprak zeminde;

Öze bağlı,

Anne şefkati gibi ısıtıcı,

atmosferin sıcaklığında,

Alçak gönüllü,

Doğal,birleştirici ve işteşli hal!...

Ey modern insan;

Dün bağında, bahçende, tarlanda hürdün…

Belki yoksuldun, yoksundun

 lakin içte şaşırtıcı bir zenginliğin vardı.

Şuan varlık içerinde yoksun değil misin?

Acaba küresel afetler ve hastalıklar seni özüne çeker mi?

Kalın sağlıcakla.

Paylaş: