SÖZ AHLÂKI

Taha Ölmezoğlu

Değerli kardeşlerim! Kur'an'da bize Söz ahlâkını anlatan ve ahlaki ilkeleri ön plana çıkaran Hucurât suresi, sevgili peygamberimizin huzurunda meşhur Arap kabilesi Temim Oğulları ile sahabeden bazı şair ve hatipler arasında yaşanan bir söz düellosu üzerine nazil olmuştur. Resulü Ekrem’in " Bazı sözler ne kadar büyüleyici" diye hayretini ifade ettiği sahne tam da bu sahne olmuştur. Hucurât suresi,bizlere Söz Ahlâkı’nı  öğretmek için nazil olmuştur. Kur'an'da Söz ahlâkını sadece Hucurât suresinde görmüyoruz, Kur'an'ın tamamında görüyoruz ve Kuran'da Söz ahlakını anlatan bütün ayetleri topladığımızda, yedi-sekiz söz çeşidinden bahsedildiğini görürüz. Bu sözler üzerinde yazımızı devam ettirelim. Bunlardan birincisi Kavli Hasen yani güzel söz. Mümin güzel söz sahibidir ve güzel konuşacaktır." Ve kûlû linnâsi husnâ." İnsanlara güzel söz söyleyin (2/83). İkincisi kavli adil yani adaletli söz, Yüce Rabbimiz " Ve iza kultum feadilu." Konuştuğunuz zaman adaletli konuşun (6/152). buyurmuştur. Bir başka söz çeşidi, Kavli Sedid yani sağlam söz, doğru söz. " Ve Kûlû kavlen sedida."Sağlam konuşun doğru konuşun.(33/70). Bir başka söz çeşidi, Kavli leyyin ayeti. Bazen Allah dininin sahibi gibi (hâşa) hareket eden ve bu noktalarda aşırı düşünen insanları hayrette bırakan bir ayettir aslında. Çünkü ayet iki büyük peygamberi; Hz. Musa ve Hz. Harun’u yeryüzünün en büyük zalimi olan Firavuna gönderirken, Rabbimizin peygamberlere verdiği bir emirdir. " Fe kula lehu kavlen leyyinen." Ona yumuşak söz söyleyin.(20/44). Tarihteki meşhûr Haccacı zalim hutbe okuduğu esnada alimlerden birisi ayağa kalkar ve çok ağır konuşur. Kendisinin ne kadar zalim olduğunu biraz da hakaret vari sözlerle konuşmaya devam eder. Rivayet odur ki Haccacı zalim, der ki: ‘’Yahu kardeşim ben Firavundan kötü değilim, sende Musa’dan Harun’dan da büyük değilsin. Allah Musa’yı, Harun’u dahi Firavuna gönderirken ‘Ona yumuşak söz söyleyin’ buyuruyor.’’ Dolayısıyla yumuşak söz karşınızda velev ki firavun dahi olsa Allah'ın bizlere bir emridir. Beşincisi, Kavli Kerim yani gönül alıcı söz demektir. Bu söz evlatların anne ve babaları ile konuşurken takınacakları üsluba dairdir. " Ve Kûlû lehuma kavlen kerima" Annenizi ve babanızı azarlamayın, ona yumuşak söz söyle.(17/23). Altıncı söz çeşidi Kavli Maruf yani yerinde söz. " Vekûlû lehum kavlen ma’rûfâ(n)" Onlarla maruf konuşunuz. (4/8 ). Burada dikkatimizi çekmesi gereken husus ise:  ailede eşlerin birbirlerine karşı kullanması gereken dildir. Yedinci söz çeşidi Kavli Meysur, yani kolaylaştırıcı söz demektir. Kavli Meysur sözü genellikle zengin ve servet sahibi varlıklı insanların durumu kendisinden daha düşük veya fakir insanlarla yapacağı konuşmanın takınacağı tavrın adıdır. Onlar böyle bir talepte bulunduklarında onları zorlamayacaklar, kolaylaştırıcı söz söyleyecekler." Kul lehim kavlen meysura." Yumuşak davranarak gönüllerini al.17/28 buyurulmuştur. Özellikle içinde bulunduğumuz bu üç aylarda bu sözün ehemmiyetini daha iyi anlıyoruz. Çünkü bu söz zengin ve fakir arasında bir gönül köprüsü kurmada anahtar işlevine sahiptir. Değerli kardeşlerim, yüce Rabbimiz yukarıda saydığımız yedi sözü, tüm insanlığa göndermiştir fakat kendini davetçi konumunda gören iyiliği emredip kötülükten alıkoymak için çalışan davetçi Müslümanlar en güzel dili, en adil, en yumuşak sözü ve yukarıda  bahsettiğimiz  sözleri de kullanmamız gerekir. Kardeşlerim davet, öfke ile olmaz, insanlara bağırıp çağırmak ile olmaz. Davetin dili rahmet dilidir, sevgi dilidir ve merhamet dilidir. Bizler toprağa dahi yumuşak basmakla emrolunmuşken, aynı şekilde insanların kalbine de doğru ve güzel sözle dokunmak vazifemizdir. Allah bizleri davet yolunda Kur ’ani bir ahlak ile ahlaklanıp karşımızdakinin kalbine girmeyi nasip ve müesser eylesin.

Selam ve dua ile.

Paylaş: