FITRAT GEREĞİ

M. ELİF SÖNMEZ

İnsanoğlu fıtratı gereği korkaktır.
 Bu yüzden inanmaya ihtiyacı vardır. 
Dayandığı şeyler ona cesaret verir:
 Parası, ailesi, soyu, çevresi… ve inancı. 
İnanç insanı bulunduğu kalıplardan kurtarır. 
Küçük siyah dünyasına renk olur: 
En canlı renk…
İnsanın bilinmezliklerine ve hiçliğine çözüm olur. 
Ona her şeyin gelip geçici olduğunu ve sadece inancının kalacağını bildirir.
İnanç öyle muazzam ki, insanı gözünü kırpmadan ölüme götürür. 
Büyük orduların savaşını; sayıların çokluğu değil kalpteki inancın derecesi belirler.
Kısa deyişle basit değildir inanç. Yani İnanmak gerekir. 
Teslim olmak, kendi benliğini bir kenara bırakıp;  acziyetinin/fakirliğinin olduğunu bilerek inanmak gerekir. 
Kalpten, canu gönülden, inanmak ki başlı başına büyük bir iddiadır...
İnandığın vakit bazı şeylerden feragat etmek zorundasın.
Bazen sevdiğin, senin için en büyük acıları oluşturabilir.
Ama inancın sayesinde sabredebilmelisin.
‘Rablerinin azametinden korkup titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine ortak koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri ürpererek verenler’.(Mu’minun/57-60) .
İnanmak taklidi değil hakiki olmalıdır. Kendi aklını kullanarak, inanmalı insan.
Samimi düşününce, inanmayı o seçecektir zaten!
   Tarihe bakarsak; aslında topluluklara hükmetmek isteyen çoğu insan, onların inancını kendi lehlerine kullanmak için çokça çaba sarf ettiler. İnanç ortaçağda  papazların  en büyük kozuydu .Her şeyden habersiz masum insanların canlarını yalanlarıyla satın aldılar.Masum insanları ruhsuz kölelere çevirdiler.İşin garibi fıtratlarındaki masum inanma isteğini kullandılar.
   İnandığımız şeyler inancımızı, inancımız yaşamımızı, yaşamımız ise ölüm sonrasını belirler.
Çokça düşünmeliyiz.
Yanlış ideolojiler ve yapay dinler inancımıza büyük ölçekte zayiat verir. Farkına vardığınız vakit ise geri dönüşünüz o kadar kolay olmaz.
‘İnancınız sizin silahınızdır.
Kime ve neye karşı kullandığınıza dikkat edin!’
Sağlıkla kalın.
 

Paylaş: