Referandum Ve Oluşturulmak İstenilen Fitne

Muhammed KILIÇ

Bu gün her kesimden birçok  Müslümanın dilinden düşürmediği ümmet, ümmetçe yaklaşım, ümmet olmalıyız gibi terimleri sıklıkla duymaktayız lakin eylemlerinin tezat oluşturduğuna da şahit oluyoruz. Dilin söylediğini kalp ikrar vermiyorsa bu Müslümanların içine düştüğü fitnedir.

Fitne her ne kadar bozgunculuk, günah, şirk, bela ve daha başka manalara gelse de ekseriya bölücülük, bozgunculuk anlamında kullanılır. Aslolan manası da imtihandır.

Ne hazindir ki fitnenin kaynağı emperyalist güçler olsa da planlayıcıları ve uygulayıcıları Müslümanların ta kendileri olmuştur.

Hatırlayın; Tarih 16 Mart 1988... Irak savaş uçakları Halepçe'yi bombaladı. Ortalığa keskin bir elma kokusu yayıldı. Çocuklar kokuya doğru koştu. Son sözleri ‘Daye behna seva te’ yani 'Anne elma kokusu geliyor' oldu. Ve sonra tek tek can verdiler.

Zahirde baktığınızda bombayı atan Müslüman Arap Irkı ve ölenlerin Müslüman Kürtler olduğudur. Bu acı ve kara leke asırlar boyu zalimlerin yüzlerine çalınıyor. Buna örnek teşkil eden Suriye ve Türkiye'de yaşayan Kürtleri de ekleyebilirsiniz. Tarih sayfalarını biraz karıştırmanız yeterli olacaktır.

Peki

Müslümanların Kanları, canları, malları bir başka Müslümana haram iken nasıl oluyor da Müslüman Müslümanın Canına ve malına kast edip gasp edebiliyor. Bu cüreti ve cesareti nerden alıyor. Asıl mesele bu aslında

Din, dünya menfaatine alet edilince, fitneler zuhur eder.

Bu gün ümmetin coğrafyasında kan ve gözyaşı hiç eksik olmuyor kardeşlerin her biri küçük bağımsız olmayan kabileler halinde yaşamaları bunu en iyi şekilde anlatır. Bazıları devlet olsalar da devletlerinde İslam kokusunu yitirmiştir. Oysaki din tamamlanmış ne sentez nede montaj kabul eder. Bugün Müslümanların büyük bir kısmı dine uymak yerine dini kendilerine uydurma yarışına girdiler.

Bu da bedenin özgürlüğünü hareketin iflasını kalbin kararmasını beraberinde getirdi. Koca bir coğrafya bu manada kan deryasına döndü.

Ahir zamanda, âlim ve ilim azalır, cahillik artar. Cahil ve sapık din adamları, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, doğru yoldan saptırır. [Buhari]

İşte tam da anlatılan o tarih, ahir zamanın güncel hali bu günlerimizdir.

Kâfirler birbirinin dostları, yardımcılarıdır. Eğer, Allahuteala’nın emirlerini yerine getirmez, kendi aranızda dost olmazsanız, yeryüzünde, kargaşa, fitne ve büyük fesat çıkar. (Enfal 73) fermanı ilahisi bize doğru yolu gösteriyor.

Bu gün biz İslam aleminin unuttuğu, gözardı ettiği budur. Allah'ın ipine tutunmadığımız müddetçe acı gözyaşı ve keder peşimizi bırakmayacaktır. Öyle de oluyor.

Öyleyse Kurtuluş reçetemize sıkıca sarılmanın vakti gelmiştir. Şu ilahi fermana kulak vermenin zamanı

"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz." (Hucurat, 49/10)

Her fert, kurum, kuruluş, hizip, gurup, Cemiyet, Cemaat ve devletin biraz empati kurmalarının tam zamanı.

Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi din kardeşi için de arzu edip istemedikçe iman etmiş sayılmaz evrensel bildirisine kulak vermeliyiz.

Kuşkusuz mümin gönülleri en sağlam ve köklü bir biçimde bağlayan bağ, iman ve takva esasından kaynaklanan kardeşlik bağıdır. Bu, Cenab-ı Allah'ın müminlere bahşettiği en güzel nimetlerden biridir.

Bu nimetlerden faydalanmak ümidiyle

Paylaş: