43,6193
38,5383
4.016,84
Malumunuz, geçtiğimiz yazımızda ailenin bir mektep olduğunu; çocuğun adalet, merhamet ve sabır derslerini ilk olarak evde aldığını anlatmıştık. O yazının sonunda da ifade etmiştik: Bu mesele, bir yazıya sığacak kadar yüzeysel değildir. Konuya değinmiş ve yazı dizimizi o noktada sonlandırmıştık. Ancak değerli okuyucularımızdan gelen geri dönüşler üzerine, isteğe binaen, kaldığımız yerden devam etme kararı aldık.
Bugün, yine aynı hassasiyetle konumuza devam ediyoruz. Zira mesele, neslimizin geleceği olunca; sabırla, ısrarla ve gerektiğinde inatla konuşmaya devam etmek bir mecburiyettir.
Her sabah çocuğumuzun gözlerinin içine bakarken, aslında geleceğin inşasına bakıyoruz. O küçük ellerin tuttuğu kalem, yarının adaletini, merhametini, vicdanını yazacak. Ama sadece sevgi yetmez. Sadece iyi niyetle yol alınmaz. Yol bilmeden hedefe varılmaz. Değerler eğitimi de böyledir; içtenlik ister, ama doğru bir yöntem de ister.
Ailede değer eğitimi, bir günde olmaz. Bir ders kitabıyla da olmaz. O, sabırla işlenen bir nakışa benzer. Gün gelir küçük bir tebessümle, gün gelir bir sabırla, gün gelir bir affetmeyle dokunur çocuğun ruhuna. İşte bu yolculukta bize rehberlik edecek 7 altın adımdan bahsetmek istiyorum bugün:
Önce birinci adım: Sevgi ve güven temeli oluşturmak.
Çocuk, değerleri korkuyla değil, sevgiyle öğrenir. Bir evde çocuk, hata yaptığında yargılanmak yerine dinleniyorsa; doğru söylediğinde cezalandırılmak yerine takdir ediliyorsa, işte orada karakter inşa olur. Güven, çocuğun iç dünyasında iyiliğe açılan ilk kapıdır.
İkinci adım: Davranışla öğretmek.
Çocuklar kulaktan çok gözleriyle öğrenir. “Doğru söyle” derken küçük bir bahaneyle yalan söylediğimizi gören çocuk, öğüdümüzü değil, davranışımızı örnek alır. Annenin bir ihtiyacı görüp sessizce karşılaması, babanın bir yanlışlık karşısında öfkesini yutması… İşte gerçek eğitim budur.
Üçüncü adım: Küçük başarıları takdir etmek.
Çocuklar dev adımlarla değil, minicik adımlarla büyür. Bir kardeşiyle oyuncağını paylaşan çocuğa "aferin" demek; sabredip sırasını bekleyen çocuğa teşekkür etmek, o küçük adımları köprüler gibi sağlamlaştırır.
Dördüncü adım: Yanlışları aşağılamadan düzeltmek.
Çocuklar hata yapacak. Yapmalı da. Çünkü hata, öğrenmenin doğal bir parçasıdır. Ancak bu hataları yüzüne vura vura değil, kalbine dokunarak düzeltmek gerekir. "Sen zaten böylesin" yerine, "Bu davranış sana yakışmadı" demek, çocuğun kimliğini değil, davranışını hedef alır.
Beşinci adım: Sorumluluk vererek hayatla tanıştırmak.
Çocukları pamuklara sarıp sarmalamak, onları korumak gibi görünür ama aslında güçsüz bırakır. Çocuğa küçük görevler vererek - çöpü dışarı çıkarmak, sofrayı kurmaya yardım etmek gibi - hem özgüven kazandırır hem de hayatı öğretiriz.
Altıncı adım: Aile içinde küçük ibadetler ve paylaşımlar inşa etmek.
Birlikte yapılan her güzel şey, aileyi görünmez iplerle bağlar. Birlikte edilen kısa bir dua, bir ihtiyacı olan komşuya gizlice verilen yardım, sadece dini bir görev değil, karakter eğitimi olur. Çocuk, paylaşmayı ezberlemez; yaşar.
Ve yedinci adım: İstikrar ve sabır.
Hiçbir değer bir günde filiz vermez. Bugün sabrı anlattığımız çocuk, yarın hemen sabırlı olmayabilir. Ama yılmadan anlatmak, göstermeye devam etmek gerekir. Çünkü değerler, zamanın ve tekrarın mayasıyla tutar.
Değerli dostlarım, iyi bir nesil, iyi bir müfredattan önce iyi bir aile iklimi ister. Aile, çocuğun ilk ibadetgâhı, ilk mahkemesi, ilk üniversitesidir. O yüzden her ev, küçük bir dergâh gibi olmalı. Çocuklarımızın karakterini yazan kalem bizim elimizde. Ve her gün, o kaleme ya güzellik ya da boşluk yazıyoruz.
Bu yazımızda değerlerin nasıl hayat bulacağını konuştuk.
İnşallah bir sonraki yazımızda, bu değer eğitiminin en gizli kahramanını, "Sessiz Kahraman: Babanın Eğitimdeki Yeri" başlığıyla işleyeceğiz.
Çünkü ailede değer ağacının kökleri, sadece annenin emeğiyle değil, babanın duruşuyla da güçlenir.
Kalbinizde değerlerin yeşerdiği güzel bir hafta dileğiyle…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.