Monday
August
17:54
14.83ºc
Açık
İran-Irak savaşı sırasında Saddam Hüseyin tarafından Kürdlere karşı kullanılan Hardal, Sarin ve Taun benzeri kimyasal silahlarla gerçekleştirilen "Halepçe Katliamı", üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Batı'nın taşeronluğunu yapanların eliyle tarihe kara bir leke olarak geçen Halepçe katliamı, aradan geçen 31 yıla rağmen hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Tarih boyunca pek çok medeniyete, devlete ve kültüre ev sahipliği yapan Ortadoğu, ABD'nin Irak'ı işgaliyle başlayan süreçte talan ve yağmayla tanıştı. Ortadoğu'nun kadim şehirlerini barbarlıkta tanıştıran Batı'nın açtığı derin yaralarla tarihi kentler yok edildi, enkaza çevrildi. Bağdat, Musul, Halep ve Rakka, ABD bombalarıyla hayalet şehirlere döndü.
Elazığ’da Cuma namazı sonrası Halep ve diğer İslam ülkelerinde katledilen Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Ateşkes sağlanmasının ardından Halep'ten tahliye edilmeye başlayan sivillerin konvoyuna ateş açıldı. Saldırıda ilk bilgilere göre bir kişi öldü, 3 kişi yaralandı.
Suriye ve Halep'te yaşanan katliamlarla ilgili açıklama yapan HÜDA PAR Elazığ İl Başkanı Yusuf Yüksel, en büyük sorumluluğun İslam ülkeleri ve yöneticilerine düştüğünü söyledi.
Elazığ’daki STK’lar, başta Halep ve Arakan olmak üzere İslam ülkelerinde yaşanılan zulümlerin bitmesi için sabah namazında duaya durdu.
Diyarbakır’da birçok İslami Sivil Toplum Kuruluşu, Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi öncülüğünde Halep’te yaşanan katliamlara Cuma namazı sonrası tepki gösterdi.
Elazığ’da belediye, İHH ve Memur-Sen işbirliğiyle, yoğun bombardıman altında bulunan Halep’e ilaç ulaştırmak için “Çöp olmasın, şifa olsun” projesi başlatıldı.
