“Allah FETÖ’nün zulmünü tüm insanlara duyurdu”

HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağdurları Paneline katılan mahkûm yakınları Allah’ın FETÖ’nün gerçek yüzünü insanlara gösterdiğini ifade etti.

“Allah FETÖ’nün zulmünü tüm insanlara duyurdu”

HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağdurları Paneline katılan mahkum aileleri, paneli çok anlamlı bulduklarını ifade ederek, Allah’ın FETÖ’nün gerçek yüzünü insanlara gösterdiğini belirttiler.

Yetkililerin, mağduriyetlerinin gidermesi noktasından seslerini duymasını isteyen aileler, yakınlarının hukuksuz bir şekilde cezalandırıldığını söylediler.

Hizbullah davasından hükümlü ve yıllardır yakalandığı kronik Hepatit hastalığına rağmen cezaevinde tutulan Yasin Demir’in eşi Semiha Demir, düzenlenen paneli  İslami camialarının seslerini duyurma noktasında anlamlı bulduğunu söyledi.

Adaletin yerini bulmasını istediklerini ifade eden Demir, “Gerçekten Müslümanları böyle yanımızda hissettiğimiz zaman çok mutlu oluyoruz. Demek ki yalnız değiliz, demek ki bu kadar kardeşimiz, Yusufilerin bir an önce zindanlardan kurtulması için bir şeyler yapma peşindedirler. Biz de bu tür programları gördüğümüzde çok seviniyoruz. Demek ki kalabalık bir kitleyiz, demek ki her yerde sesimizi duyurmak artık kolay olmuştur. Kimse kimsenin ne yaptığını ve Müslümanların cezaevinde olduğunu bilmiyordu. Oysa bugün Müslümanların sesi her yerde yankı buluyor. Eşim cezaevinde 16 yılını bitirdi. Oysa bazı kardeşlerimiz 20-25 yıldır cezaevindeler. Bugün bu güzel şeyleri yaşamamız onların o sabrı ve dualarındandır. Sanırım şimdi sesimizi duyurma yoluna gitmiş durumdayız. Biz bu konuda seviniyoruz. Elhamdulillah sesimiz duyuluyor. İnşallah sesimiz duyulmaya devam edecek. Devlet büyükleri buna şahitlik yapsınlar.” dedi.

“Biz diyoruz ki adalet yerini bulsun”

İslami camialara mensup kişilerin hukuksuzca cezaevine konulduğuna vurgu yapan Demir,  “Müslümanlar, günlerce hatta aylarca vahşice işkencelerden geçirilmişler. İman ettikleri için, Müslüman oldukları için bu işkencelerden geçirildiler. Bugün bunları yetkililerin görmeleri lazımdır. Bunlar normal insanlar değiller, gerçekten mümin insanlardır. Allah dostlarıdırlar, ıslah edici insanlardırlar. Mevcut hükümet bunun farkına varsın. Biz diyoruz ki, adalet yerini bulsun. Bunlar adalet istiyorlar. Siz bunlara adaleti getirmiyorsanız, o biliyor rabbi ile baş başa olduğunu.” İfadelerini kullandı.

“Zalimler içeri atıldı, bari onların Müslümanlara verdiği ceza yok sayılsın”

FETÖ mensubu yargı mensuplarının gerçek yüzünün ortaya çıktığını söyleyen Demir sözlerine şöyle devam etti:

“Onların zulmünü Allah tüm insanlara duyurdu. Şimdiki mevcut hükümet bunu anlasın ki, bu zalim insanlar, insanlara kurşun sıkan insanlar, Yusufilere hayli hayli zulüm yaparlar. O zaman madem bu zalimler içeri atıldı, bari onların Müslümanlara verdiği ceza yok sayılsın. Biz bu beklenti içerisindeyiz. FETÖ’cü hainler şu anda insanların hayatına kıydıkları gibi 20-25 yıl önce de bizlerin hayatına kıydılar. Yavrularımızı cezaevi yollarında büyüttük, bugün gelin-damat olup gidiyorlar.”

“Hükümet bu insanların vebalini almasın”

Eşinin kronik Hepatit hastası olduğunu hatırlatan Demir, “En azından hasta olan Yusufi kardeşlerimize yönelik bir adım atılsın.  Bunlar cezaevinde o hastalıklara yakalandılar. Onların tedavi adı altında o arabalara bindirilmeleri bile bir zulümdür. Eşim sırf o arabalara binmemek için hastaneye gitmek istemiyor. Hasta mahkûmlara yönelik bir adım atsınlar. Ölümlerine az bir süre kala mahkûmları serbest bırakıyorlar. Bunun örneği de Hüseyin Akbalık’tır. Hayatı zindanda bitti, zindandan çıktığı gibi Rabbine kavuştu. Hükümet bu insanların vebalini almasın. Zalimler bunların vebalini aldıkları kadar cezalarını almışlar, bari bu hükümet vebal almasın.” şeklinde konuştu.

İslami hareket davasından oğlu 24 yıldır cezaevinde olan Abdullah Erdemiş ise, oğlunun ceza almasını gerektiren hiçbir delil olmamasına rağmen müebbet hapis cezası aldığını söyledi.

“Hiçbir delil yok iken oğluma müebbet hapis cezası verdiler”

Oğlunun cezaevine atılmasının ardından polisler tarafından baskı gördüğünü dile getiren Erdemiş, “Oğlum 10 sene Bandırma cezaevinde kaldı. Şimdi 14 yıldır Bolu cezaevindedir. Üniversiteyi cezaevinde okudu. 24 yıldır oğlumu yalnız bırakmadım, her ay onun yanındayım. O dönemin hâkim ve savcıları gitti. İnşallah yeniden bir yargılama olur. Oğlum 8 yıl yatıp çıkacaktı ama, 36 yıl ceza verdiler. Ortada hiçbir delil yok iken, oğluma müebbet hapis cezası verdiler. Polisinden tutun hepsinden çok çektim. Şimdi alnım açıktır.” diye konuştu. ( İLKHA)

Paylaş: