Elazığ'da "Dünya Kudüs Günü" kapsamında Bilge Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği (Bilge-Der) tarafından düzenlenen programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, ümmetin ancak Kudüs'ün özgür olduğu zamanlarda özgür olduğunu ifade etti.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Kudüs'te yaşanan gelişmelere dikkat çeken Şahin, Kudüs'ün özgürlüğünün Müslümanlar için dini bir sorumluluk olduğunu belirtti.
Şahin, "Kudüs aslında ümmetin özgürlüğüdür. Kudüs özgürse ümmet özgürdür, Kudüs özgürse ümmetin namusu ve izzeti ayaktadır. Kudüs esaret altındaysa ümmet namusunu, izzetini kaybetmiştir. O yüzden Müslümanlar için hedefin Kudüs olması lazım. Kudüs'ün özgürlüğü Müslümanlar için büyük bir dini sorumluluktur. Mesele sadece din meselesi de değildir. Bugün emperyalist ve Siyonist dünya meseleye sadece din gözüyle bakmıyor. Din gözüyle baksaydı Hristiyan Amerika, Rusya ve Batı devletleri İsrail'e destek vermezdi." dedi.
İslam ümmetinin birlik halinde olmasının önemine değinen Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Yeryüzünde Kudüs ve çevresine hâkim olanın tarih boyunca dünyaya hâkim olduğu gerçeği ile meseleye bakıldığı zaman Kudüs'e hâkim olan Ortadoğu'da hâkimiyet tesis eder, dünyaya hükümranlığını tesis eder. Dolayısıyla meseleye bu gözle bakmak lazım. Meselenin siyasi, ekonomik ve dini boyutları var, meseleye böyle bakıldığı zaman anlam ifade eder. Meseleye böyle bakıldığı zaman Hristiyan ve Yahudi âleminin nasıl bir araya geldiğini anlayabiliriz. Bunun karşısında da İslam âleminin neden dağıldığını görebiliriz. Yani Kudüs merkezli İslam düşmanları bir araya geliyor ama birleri bu kadar çok olan İslam ümmeti ise maalesef gittikçe dağılmaya, parçalanmaya devam ediyor."
"Kudüs, ümmetin yönünü çevirmesi gereken siyasi ortak zemindir"
İslam ümmetinin ancak Kudüs çerçevesinde bir araya gelebileceğini dile getiren Şahin, "Kudüs bir an önce bütün ümmetin yönünü çevirmesi gereken siyasi ortak zemindir. Bu zemini kullanmazsa ümmet, ümmetin buluşabileceği başka bir zemin yoktur. Küfür dünyası da bunu bildiği için maalesef Kudüs'ü unutturmanın çok farklı plan ve projelerini geliştirdi. Suriye meselesi de bunlardan bir tanesi. Yemen meselesi ümmetin kendi içinde birbirine düştüğü meseleler. Savaşlar şu anda Kudüs'ü unutturmanın projeleri olarak yürürlükte. Kudüs maalesef ümmet nazarında da eski önemini kaybetti. Niçin? Çünkü ümmeti Suriye'de ve Yemen'de boğdular, Irak'ta boğuyorlar. Bizim oyunları görmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
"Vahdet için müspeti görmek zorundayız"
İslam ümmetinin vahdet için menfiyi değil müspeti görmek zorunda olduğu vurgulayan Şahin, "Kimin İslam adına İslam binasına koyduğu bir tuğla varsa diğer boyutlarını bir tarafa bırakıp, İslam binasına koyduğu tuğlayı görürüz. Biz müspeti görmek zorundayız. Menfiyi görmek üzerinden birbirimize düşüyoruz. Emperyalist ve Siyonist Batı dünyası İslam âlemindeki menfiyi birbirimize göstererek bizi birbirimize düşürüyor ve biz menfi üzerine odaklandığımız müddetçe kaybederiz. Biz müspet üzerinden hareket etmeliyiz. Müspet nedir? Müspet Kudüs'tür, Filistin'dir, İslam'dır. Müspet, bu coğrafyada İslam adına kiminle bir araya gelinebilecekse ve Amerika, İsrail, emperyalizme, Siyonizm'e karşı kim başkaldırmışsa onu görmektir, onunla bir araya gelmenin zeminini zorlamaktır. Kendi içimizdeki ihtilafları hareket noktamız kılarsak buradan çıkaracağımız şey ümmetin yangınlarını Suriye'den Katar'a, Suriye'den Lübnan'a ve Suriye'den Türkiye'ye taşımak olacak." şeklinde konuştu. (İLKHA)
