Kerbela Olayının 21. YY Versiyonu Yasin Börü ve Arkadaşlarıdır

Mesut Güneş

6- 8 Ekim olayları Kerbala`dan sonra yaşanmış en acı hadiselerden bir tanesidir. Daha  16 sında olan Yasin Börü ve  arkadaşlarının amacı Kurban Bayramı'nda yetim, öksüz, mazlum, mustazaf, gariban fakir  fukaraya bir parça et götürmekti. Amed sokaklarında ihtiyaç sahibi ailelere uluşmak üzere yola koyulmuşlardı.

 
Gözü dönmüş insanlıktan nasibini almamış barbar çeteler o günler müslüman avına çıkmıştı. Görülen her müslüman öldürülecekti. Abd den gelen emir öyleydi. Köpekler her zaman  sadıktı sahibine , sadakatleri gereği, Yasin Börü ve arkadaşlarının yolunu kestiler. Bir binanın üçünçü katında bir daireye  sığınmak zorunda kaldılar.


 Yasin, arkadaşları ve ev sahibi olan kadın defalarca emniyet birimlerini aramasına rağmen bir sonuç alamamıştı. Çünkü o gün emniyet sağırları oynuyordu. Öz vatanlarına ihanet içinde olanlar bir dolara kendilerini satılığa çıkarmışlardı. Bir dolar demek onlar için makam, mevki, yüksek rütbeler demekti. Onun için Yasinin feryadını duymak istemediler.


Barbar çeteler Yasin ve arkadaşlarının sığındığı dairenin üst katının balkonundan ip sarkıtarak içeriye girip kapıyı açtılar. Kana susayan mahlukatlara gün doğmuştu. Silah, bıçak, keser ve sopalarla saldırdılar. Amedin yiğitleri bir bir hayalini kurup arzu ettikleri şehadete kavuşuyordu.


Öldürmekle tatmin olamayan kuduz köpekler Yasini üçüncü kattan aşağı attılar taşla kafasını ezdiler, yetmedi arabayla üstünden geçtiler, buda onları tatmin etmemiş olmalı ki, o nazik bedeni ateşe verip yaktılar. Böyle bir vahşeti gerçekleştirdikleri için o nazik bedenin etrafında sevinç naraları atıp zılgıt çekiyorlardı.


Ölümü göze alıp Yasin'in naaşını bulunduğu yerden almak isteyen bir kaç müslüman şöyle diyordu. Ateşler altında Yasin ve arkadaşlarının naaşını almak istedik,  denedik olmadı. Naaşı yere yapışmıştı. Ateş altında olduğumuzdan dolayı bırakmak zorunda kaldık. İkinci defa gelip tekrar denedik ve naaşını öyle aldık. O nazik bedeni öyle bir ezmişlerdiki annesi onu ayağındaki benden ancak  tanıyabilmişti. Onun için diyorum ki Kerbaladan sonra insanlar böyle bir vahşeti duymamıştı.

Paylaş: