Yetim Kalmış Bereketli Topraklar “Kudüs”

Hamza Aydemir

İsra suresi 1. Ayette açık bir şekilde çevresi ve kendisinin bereketli kılındığı ifade edilen toprakar, ne yazık ki maddi ve manevi değeri tam kavranamadığı için bu gün kimsesiz ve yitik kalmış durumda. Siyonazi Dünya`nın gözleri önünde bir halkı toplu katliama tabi tuttarken, bu rejimle iktisadi veyahut siyasi ilişkileri devam ettirmek bu zulmün uygulayıcısı olmaktan farksızdır. Kimi tarih ve jeopolitika cahili sözde araştırmacılar “ülkemizin refahı israil ile iyi ilişkiye bağlı” gibi bir saçmalığın savunucusu haline gelmesi yetmezmiş gibi birde “ Türkiye`nin Kudüs diye bir davası yok “ diyecek kadar ileri gittiler. Bu sözleri sarf eden niteliksiz nicel insanlara manevi bağları anlatmak vakit kaybı olacaktır. Türkiye, Filistin ve Suriye(Musul-Kerkük-Hayfa) arasındaki ilşkiyi inceleyip bu sözleri hala sarf edebiliyorsa; ipleri siyonazinin elinde olan kukladan farkı kalmadığının teyitidir.

   Filistin Devleti’nin Ak deniz sınırları içerisinde bulunan doğalgaz kaynakları siyonazi gurubunun iştahını kabrtırken, İslam ülkelerinin kayıtsızlığı utanç kaynağı olmuştur. İsrail uzun süren yıllar gaz ithal eden ülke konumunda bulunan bir paramiliter yapı iken, son zamanlarda gaz ihracatı yapan bir rejim haline geldi. Yeni arama ruhsatlarının Energean (Yunanistan) ve Hintli bir girişime tahsis edilmesine karşın, Noble Enerji (ABD) ve Delek Group’un (İsrail) egemenliği gözleniyor. Noble Enerji, İsrail ortakları ile; Tamar (2009), Dalit (2009), Dolphin (2011), Noa 2 (2011), Leviathan (2011), Tanin (2012), Pinnacles (2012) ve Karish (2013) gibi başlıca doğal gaz sahalarının keşfini gerçekleştirmiştir. Ve hali hazırda devam eden gizli araştırmaların kesinliği tartışma konusu bile değildir. Böylece Batının güvene bileceği tek liman konumuna gelmiştir.

Aksa tufanı ile beraber dünya ülkelerinden Rusya ve Çin’in, haması desteklemesi kesinlikle üzerine tezler yazılması gereken bir jeostratejik harekettir. Bu ilişkiyi manevi değerlerden soyutlayıp maddi değerler üzerinden olay tahlil edilmelidir. Rusya (37,6 trilyon m3) ile Ukrayna da yaşanan gerginlik, gaz ihracatının askıya alınması durumu ve önemli ölçüde gaz sağlayıcı konumunda olan Katar’ın (24.7 trilyon m3) İslami hassasiyetlere sahip bir ülke konumunda durması, başta ABD ve Avrupayı ciddi bir enerji kıtlığı cenderesi içerisine sokuyor. Bunun önüne geçmek isteyen Batı “Yeşil dönüşüm projeleri” başlığı altında ürettiği projelere mahkum ve mecbur etmek istemektedir. Kyoto ve Paris anlaşmaları buna örnektir küresel emperyalizim çıkarlarına hizmet eden inovatif protokolere düz mantıkla bakmak ancak, at gözlüğü takan bir ahmağın yapacağı iştir. Dünya’yı islamdan bağımsız düşünmek karşımızdaki düşmanı hafife almak olacaktır. Batının Medeniyet tassavurunu benimsemiş oryantalist ve evanjalistlerin gözünden islami değerlere karşı yapılan saldırıları değerlendirmek batının tam olarak istediği şeyi ifade etmekte. Böylece elinde büyük bir güç bulunan islam topraklarında uyanış gerçekleşmeden jeolojik kaynakların etkisini azaltacaklar, yenilenebilir enerjinin üretilmesi için gerekli teknolojiyi ve yazılımı istihtam eden bölge konumuna gelerek kendilerini güvence altına almak istemektedirler.

ABD’nin savaşı körüklemesi bir nevi kendi çıkarlarına da hizmet etmektedir. Mevcut enflasyon tüm ülkeleri etkilerken ABD’yi de ciddi manada etkilemiştir.  Bu nedenle İsrail’in saldırılarına uluslararası piyasalar açısından bakıldığında, petrol ve temel ticari malların fiyatlarının bir miktar yükselmesine yardımcı olduğu görülmektedir. Amerikan doları petrolün varili ile çok yakın ilişkilidir. Ucuz Amerikan doları kredi piyasalarındaki kasırga sonrası Amerikan ekonomisinin tekrar toparlanmasına yardımcı olabilir. Ama dolar ne kadar ucuz olacak? Eğer ABD, Ortadoğu ve Arap Yarımadası’ndaki petrol üreten ülkeler üzerindeki politik kontrolünü kaybederse, dolar basıldığı kâğıttan bile değersiz olabilir.

Uluslararası iktisatta, doğu batı arasında belirleyici role sahip olan bu bölge, ne yazık ki yıllardır sadece duygusal tepki ve düşüncelere mahsur kaldı. Akademisyenler ve dahi araştırmacılar geçmişte yazılan kahramanlık destanlarını anlatmaktan öteye geçip günümüz ile alakalı projeleri ortaya koymalıdır. İktisadi konumu idrak edilmiş bağımsız bir Filistin devleti ümidiyle, Allah’a eamanet olun…

Paylaş: