Kıtlığı Yusuf'suz yaşamak

Hasan KAYA

Yusuf (as)'un zindan arkadaşlarının rüyaları meselesi malumunuzdur. Yapılan yorum ile birinin ölüme, diğerinin eski görevine geri dönmesi ile Yusuf (as)'un benden hükümdara bahset demesi lakin uzun yıllar, hükümdar rüyasında yedi besili ineği yedi cılız ineğin yemesini görene kadar. 
Toplanan danışmanlar, büyücüler, yorumcular ve eşrafın bir sonuca bağlayamaması ve o anda görevine dönen kişinin hükümdara Yusuf(as)'dan bahsetmesi.
Hasılı Yusuf (as) rüyanın yorumuyla beraber, ne yapılması gerektiğini de açıklıyor.

Akabinde “bana bu görevi verin, ben iyi bir şekilde yerine getiririm” diyor.


Devam eden süreçte bolluk ile geçen yedi yıldan sonra, yedi yıllık kıtlık dönemi baş gösteriyor.
Elbette ki kıtlık yıllarının Mısır halkı için fazla zorluklarla geçmemesinin nedeni bolluk zamanındaki tasarruflar ve biriktirmelerdir. 

Gelelim günümüze !
Son yıllarda devam eden ekonomik sıkıntılar, TL cinsinin diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesi, uluslararası sistemin sıkıştırmaları, farklı oyunlar ve çözüm bulma noktasında eksik kalan yönetim kadrosu.


Pansuman tedbirler ile ayakta tutulmaya çalışılan bir ekonomi. 


Halktan götürdükçe götüren,  sermaye sahiplerini daha da zenginleştiren, insanlar arasında bağların kopmasına neden olacak, adaletsiz gelir dağılımının olduğu kapitalist sistemin çarklarına karşı koymayı kendine görev bilen bir yöneticinin de olmaması bir kesimin daha fazla çıkmaza gitmesine neden oluyor.


Makro şartlarda dünya, mikro şartlarda da ülkenin ekonomik yönden gidişatı hiç iç açıcı görünmüyor! Ve durum gün geçtikçe daha da fenalaşıyor.


Bu durumu yorumlamak için büyücü, kahin yada ileri derecede ekonomist olmaya gerek yok.


Bizler iyi günler geçirdik. Ülke olarak olumlu yönde adımların atıldığına şahit olduk. Bir yere kadar maslahatın göz önünde tutulduğunu biliyoruz.
Ama büyük bir aklın sürekli oyunlar içerisinde bulunduğunu da göz ardı etmedik. İnsanları daha fazla sömürmek için elinden geleni yapan bir sistemin türlü entrikalarına şahit olduk.


Emin olduğumuz bir konu var !


Sömürü sistemine karşı mücadele etmek, onların ekonomik öğretileri ve sistemlerinin tatbiki ile olmaz. Üretimin ve tasarrufun bir kenara itildiği, tüketim ve israfın had safhada olduğu bir anlayış ile zor ve sıkıntılı günlerin aşılamayacağı muhakkaktır.


Ne yazık ki gördüğümüz kadarıyla başımızda , ekonomiyi idare eden kişiler kapitalizme karşı kapitalist çözümler ile karşılık vermeye çalışıyorlar. Ama olmuyor. Kapitalist sömürünün çarkına su taşımaktan başka bir eylem görülmüyor.
Bolluk zamanını geçirdik. Kıymetini bilinmedi. Şimdi darlık zamanındayız. Ve o günlerde idarenin eline verildiği bir Yusuf’tan mahrumuz. Bu günleri idare edebilecek anlayıştan uzağız. 
Ne diyelim.
 Hakkımızda hayırlısı !

Paylaş: