Âlimlerin Diyarbakır’da Buluşması Ve Sonuç Manifestosu

Serdar Mirza Mollabey

Ortadoğu’nun en önemli aktörlerinden olan  Türkiye, İran, Irak ve Suriye’den Âlimlerin katıldığı, bölgenin kısa ve uzun vadede çatışmalara neden olacak konularında önemli kararların alındığı "Alimler Buluşması" medyadan hak ettiği ilgiyi göremedi.

Oysa toplumda ciddi bir karşılığı olmayan sıradan bir sanatçının veya sinema oyuncusunun;

Telaffuz edeceği tek kelime,

Boy göstereceği tek mekân,

Hatta elini tuttuğu tek insan günlerce medyada kendisinden söz ettirebilmektedir.

Angelina Jolie’nin Mardin Midyat’taki mülteci kampı veya Duhok’taki bir çadırı ziyaret etmesinin basında günlerce konuşulması ve ilgi odağı olması gibi...

İstikrar, huzur ve refahın uğramadığı,

Ölüm, zulüm, talan ve yıkımın yakasından düşmediği kadim bir tarihi olan bu coğrafya da çatışmaların yoğunlaştığı asli konular Etnik ve Mezhepsel farklılıklar üzerine bina edilmiştir.

İstikrarsızlık ve çatışmaların neden olduğu yıkım, işsizlik ve  ayrışma, manevi tahribatı ve ifsadı da beraberinde getirmiştir.

Zengin petrol yatakları dolayısıyla tarih boyunca mücadelelere sahne olmuş bu topraklarda, Türkiye, İran, Irak ve Suriye ülkeleri arasında kurulacak sağlıklı bir iletişim ve işbirliği İstikrar ve refahın bu topraklarda yeniden yeşermesi için serpilmiş en hayırlı tohumlar olacaktır.

Toplumu mobilize etmede etkin aktörler olan Âlimlerimizin Diyarbakır gibi sembolik bir şehirde buluşması ve sonuç bildirgelerinde toplumsal ayrışmaya ve ihtilaflara neden olacak konulardan kaçınılması,

 Âlimlerin sorumluluk almaları, topluma rehberlik etmeleri,

 Toplumun manen, ahlaken ve ilmen ihyasına çalışılması,

 Toplumsal barış ve adaletin sağlanmasına öncülük etmelerinin istenmesi,

Emperyalist ülkelerin bölgedeki oyunlarına dikkat çekilmesi,

Müslüman ülke yöneticilerinin halkın maslahatını gözetmelerinin istenmesi vb konularda uyarılarda bulunulması,  ümmet adına hayranlık uyandıran bir manifesto niteliği taşımaktadır.

Medyada ve toplumda hak ettiği ilgiyi bulamayan bu çalışma coğrafyamızın kangren haline gelmiş tüm hastalıklarına şifa olacak merhemin ehil ellerce hazırlanıp reçete edildiği en önemli faaliyet olarak görülmelidir.

Siyasi iradenin bu çalışmayı görmesi ve hak ettiği değeri vermesi, Almanya ve Fransa arasında yaşanan ve on binlerce insanın öldüğü savaşları sona erdirip bölgeyi refah ve istikrara kavuşturan durumun temellerinin de benzer çalışmalarla sağlandığını unutmaması bölgenin barış ve istikrarı için ihtiyaç duyulan en hayati çaba olacaktır.

 

Dua ile....

 

Paylaş: