Kararan bulutlar,
Bakmayın öyle somurtkan,
ve asık suratlıca;
Öfkeli ve kızgınsın biliyorum,
Ama yine de yaraşmaz bu hal,
Sen yine de eylemlerimize bakma!..
Perişanlığımızı,
Kana kana susamışlığımızı,
Açlığımızı,
Be-çaresizliğimizi gör!
…
Aslında öyle dolusun ki,
Birileri yaranı deşse,
Ya da dürtse,
Gözyaşı dökersin,
İçindekileri dökersin,
Sağanak sağanak!...
Olsun sen yine de çisele,
Nazlı nazlı…!
…
Bir damla döksen,
Peşi sıra;
Hüngür hüngür,
İçin için,
Göz yaş akıtsan,
İçini döksen,
Rahatlasan!..
…
Gözyaşı iyi gelir,
Dâhili harici kiri giderir,
Karartıyı, siniri alır götürür,
Suhuleti sağlar,
Alır götürür meşakkati,
Katar soğuğa sühunet!..
…
Senle hayat bulur,
Arz ve üzerindekiler,
Dirlik senle,
Dinçlik ve ahenlik de!...
…
Yağdır rahmetini,
Bir güz kaskatın kesildin,
Bak koca bir kış da geçti,
Baharla gülümse,
Sürur kat bize!
…
Baharla taze bir sahife,
Nisan;
rahmet ve bereket muştusu;
Ağaç, toprak, dere, nehir
Sana müştak;
Hepimiz sana meftun,
Sana hasret,
Sana vurgun!
…
Yağdır Mevla’m yağdır!
Süt emen bebeleri hatırına,
Her canlı yavrusunun hatırına,
Beli bükülmüş ihtiyarların hürmetine,
İnayetinle, kereminle, lütfünle;
Rahmetini yağdır üzerimize!
…
Bize bakarak değil,
Eylemlerimize hiç de değil,
Açmışken sana avucunu emekçiler,
Börtü böcekler,
Sair örtüsüyle bitkiler,
Kuruyan topraklar,
Çatlayan dudaklar,
Yağdır Mevla’m yağdır rahmetini,
Kaldırma üzerimizden desti şefkatini!...
Kalın sağlıcakla.