Elazığ’da ekonomi ile suç arasındaki paralel ilişki

Hamza Aydemir

Maneviyat 'sız ekonomik kriz

Suç oranları ve ekonomi arasında ki ilişkiler incelendiği taktirde; iktisadi verilerin kötü seyri toplumun üzerinde baskı ve stres oluşturmakta. Bu enerji brikimi manevi bir dayanağı olmayan insanlar üzerinde feci sonuçlar doğurmaktadır. Bu veriler bizleri (ekonomi-suç) ve (toplum-maneviyat) ilişkisini irdeleyip, sentezini ortaya koydurmaktadır.

Elazığ’ın ekonomi ile suç arasındaki paralel ilişkiye gelince;

İlimizde özellikle 2019-2022 arasında suç oranları, intihar, madde bağımlılığı ve boşanma oranları enflasyon ve TÜFE ile eşdeğer oranlarda artış göstermiştir.  TÜFE 2022 %84 oranlarına çıkmasıyla alkol kullanımı bir önceki yıla oranla %17 artmış, tütün kullanımı ise %28 artarak bu yükseliş trendini takip etmiştir. Adalet Bakanlığınca hazırlanan rapora göre; en çok ateşli silah ve delici alet ille, yaralanma ve cinayet suçları işlenen 6 ilden bir tanesi de Elâzığ olmuştur.

İlimizde özelikle liseli gençler arasında yapılan bir araştırmaya göre (Fırat Kalkınma Ajansı); gençlerin %81’i evlerinde ve sosyal ortamlarda öfkeli davranışlar sergilemekte. Bunlardan %27’si ise öfke haliyle kendine fiziksel zarar vermektedir. Araştırma objektifinde; intiharı düşünen gençlerin sayısı %33 artığı görülmekte, aynı zamanda 2021 yılında Elâzığ'da ortalama 3000 genç çift boşanmış iken 2022 yılı verileri 4035 kişiye çıktığını gösteriyor.

Gençler bu ruh hali ve ortam sebebi ile madde bağımlılığı ve alkol bataklığına sürüklenmekte. UNODC (BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi) raporuna göre 2020 yılında uyuşturucu kullanımı bir önceki yıla oranla 4 kat artmış ve 2021 yılında ise ilimiz de dahil olmak üzere, geçen yıllara oranla en fazla uyuşturucu madde ele geçirilen yıl olmuştur.

Tablo oldukça karamsar bir ortamı sergilemekte iken, bu durumdan kurtulmanın yollarını bulmak için Kur`an ve Sünnet iyi idrak etmemiz gerekmekte.

KALKINMA VE DÜZELMENİN ŞARTI; MANEVİYAT

 Gençler toplumun en önemli dinamizmini oluştururken, yukarıdaki oranlar maneviyat sız gençlik ile beraber gelen bunalım ve krizleri gözler önüne sermektedir. Maneviyat; insan ile rabbi arasında ki muhabbet ve güveni simgeler. Zira Allah tüm mekanlardan münezzeh iken yalnız müminin kalbine misafir olduğunu bildirmektedir. İnsanın iç dünyasının, toplum ve birey üzerindeki etkisini efendimizin (sav) hadisi ile görmekteyiz; Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki, o iyi, doğru ve düzgün olursa bütün vücut iyi, doğru ve düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O kalptir. (Buhârî, Îmân, 39.)

Toplumsal refah ancak gençler üzerinden sağlana bilir. Bu da din temelli eğitim ile mümkündür. Siyer bizlere gençlerin manevi duygularının güçlenmesi ile cahil bir toplumu, huzurun ve refahın en yüksek olduğu asr-ı saadet dönemine nasıl taşıdığını, çok net göstermektedir. Huzur ve refahın yanı sıra dünyanın en büyük bilim adamları, teori fikirleri, stabil enflasyon, ekonomik adalet ve nesil emniyeti ancak İslami model ile imkân bulmuştur.

Başta annelerin vereceği öz eğitim olmak üzere, ilk okul döneminde çocuğa verilecek eğitim ve öğretimin, maneviyat ile iyi bir ilişki içerisinde özellikle cami eksenli olması önem taşımakta. Dünyevi istek ve arzularını okullarda istikrara kavuşturan çocuklar, ahlaki istikrarını yakalayamaması; en ufak krizlerde dahi, kötü sonuçlar doğuran yollara sapmasına sebep olmaktadır. Ahlaki istikrar ancak camilerimizde yüce dinimiz İslam sayesinde mümkün olacaktır.

Paylaş: